NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الْوَهَّابِ
بْنُ نَجْدَةَ
حَدَّثَنَا
أَبُو
الْيَمَانِ
عَنْ صَفْوَانَ
بْنِ عَمْرٍو
عَنْ أَبِي
إِدْرِيسَ
السَّكُونِيِّ
عَنْ
جُبَيْرِ
بْنِ
نُفَيْرٍ عَنْ
أَبِي
الدَّرْدَاءِ
قَالَ
أَوْصَانِي خَلِيلِي
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
بِثَلَاثٍ
لَا
أَدَعُهُنَّ
لِشَيْءٍ أَوْصَانِي
بِصِيَامِ
ثَلَاثَةِ
أَيَّامٍ مِنْ
كُلِّ شَهْرٍ
وَلَا
أَنَامُ
إِلَّا عَلَى
وِتْرٍ
وَبِسُبْحَةِ
الضُّحَى فِي
الْحَضَرِ
وَالسَّفَرِ
Ebu'd-Derdâ (r.a.)'dan;
demiştir ki:
Dostum (Nebi) sallellahu
aleyhi ve sellem, bana üç şey tavsiye etti. Onları hiç bir sebeple terk etmem.
Bunlar, her ayda üç gün oruç; vitir kılmadan uyumamak; hazarda ve seferde
kuşluk nâfilesidir.
İzah:
Müslim, müsafirin
Görüldüğü gibi bu ve
önceki hadisler mânâ yönünden tam bir mutabakat içindedirler. Yalnız öncekinde
Ebû Hureyre (r.a.)'nin, "hazarda ve seferde terk etmem" ifadesi,
Resulüllah'ın tavsiyelerinden önce zikredilmiştir. Ebu'd-Derdâ (r.a.)'nın
rivayetinde ise, aynı ifâde metnin sonunda, kuşluk namazına bitişik olarak
zikredilmiştir. Ayrıca kuşluk namazı önceki rivayette "iki rekat kuşluk
(namazı)" şeklinde vârid olmuş iken, burada rekat adedi zikredilmeden ve
nafile olduğu açıkça belirtilerek "kuşluk nafilesi" diye ifâde
edilmiştir.
Aynı mânâ. ve
lâfızlarla vârid olan bir hadisin ayrı ayrı iki sahâbiden rivayet edilmesi
şaşılacak bir şey değildir. Çünkü Resulüllah'ın aynı şeyleri birden fazla kişiye
tavsiye etmesi ve onların bunu aynı ya da biri birine benzer ifadelerle
başkalarına aktarmaları pek tabiîdir.